Sayı | Ausgabe: 270, 10.04.2024 | Gelecek sayı | Nächste Ausgabe: 10.05.2024

10.11.2021

Günümüzde çalışan hemen hemen herkesin ortak derdi bel ve boyun ağrısı. Bu ağrıların büyük bölümü ise vücudumuzu doğru kullanmayı bilmemekten, bedenimize gerekli özeni göstermemekten kaynaklanmaktadır.  Özellikle uzun süre bilgisayar başında oturarak çalışanlarda bu ağrıların gözlenmesi kaçınılmazdır. Bu ağrı durumunun daha ileri taşınması, hastalık durumuna geçmesi durumu ise tehlikeli bel be boyun fıtıklarıdır.Günümüzde çalışan hemen hemen herkesin ortak derdi bel ve boyun ağrısı. Bu ağrıların büyük bölümü ise vücudumuzu doğru kullanmayı bilmemekten, bedenimize gerekli özeni göstermemekten kaynaklanmaktadır.  Özellikle uzun süre bilgisayar başında oturarak çalışanlarda bu ağrıların gözlenmesi kaçınılmazdır. Bu ağrı durumunun daha ileri taşınması, hastalık durumuna geçmesi durumu ise tehlikeli bel be boyun fıtıklarıdır.
Bel bölgesi beş adet omur ve diskten oluşur. Bu kısım omurganın bel kısmıdır ve ağırlığımızı en çok taşıyan yerdir. Bel fıtığı ise  bel bölgesinde yer alan omurgaların arasındaki diskin yırtılıp sinirleri sıkıştırmasıdır. Sinirlere yapılan sürekli baskı ise, sinir zedelenmelerine, sinirlerin ulaştıkları organlarla olan iletişiminin kesilerek uzuvlarda uyuşmalara sebep olur.
Bel fıtığı, hastalarda genellikle şiddetli bel ağrısına ve bacağa yayılan bir ağrıya neden olur. Bel fıtığı çok ciddi ağrılara sebebiyet verebilir. Özellikle 35-55 yaş grubundaki kişilerde yaygın olarak görülür.  Bu nedenle, bel fıtığından korunma yolları bilinçli olunması gereken bir konu haline gelmiştir. Fıtığın nedeni tam olarak bilinmemekle beraber ailesel olarak yatkınlık en çok karşılaşılan durumdur. Genetik olarak kasların zayıflığı, disklerin yerleşimindeki farklılıklarla beraber, çocukluktan itibaren kullanılan yatak-yastık, ayakkabı seçimi, oturma pozisyonları gibi pek çok faktör rol oynamaktadır. Ayrıca ideal kilonun üzerinde olmak ve ağır yük kaldırmak da fıtığı tetikleyen faktörlerdir.
Bel fıtığının olduğunu sadece ağrının varlığıyla kanıtlayamayız. Genellikle bacaklara, kalçalara ve ayaklara yayılan bir ağrı ile kendini gösteren bel fıtığı, bacaklarda veya ayaklarda görülen uyuşukluk ya da karıncalanmaya, hareket ederken zorlanmaya, bacaklara ve ayaklara vuran ağrılara, kas güçsüzlüğüne, idrar tutamamaya, otururken ve yürürken zorluk çekmeye, denge kaybına ve hatta iktidarsızlığa neden olabilmektedir.
Fıtık tedavisinde ilaçlı-ilaçsız yolların dışında fizyoterapi ve cerrahi müdahale gibi pek çok farklı seçenekler bulunmaktadır. Hastalığın seviyesine göre doktor tarafından en uygun tedavi planı belirlenmeli ve hastanın buna uyması sağlanmalıdır.
Tedavideki ilk basamak; ağrının azaltılması, mümkünse ağrının geçirilmesidir. Çünkü bel ağrısı hayat kalitesini ciddi anlamda düşürmektedir. İki kilodan ağır yük kaldırılmamalı, sert ve ortopedik yatak ve yastık tercih edilmelidir. Bunların dışında, stres de çok önemli bir hastalık etkenidir. Stres kasların kasılarak daha kırılgan olmasına, ağrıların artmasına sebep olur. Bu nedenle, stresten uzak durmaya özen gösterilmelidir. 
Masa başı işte olsun, evde otururken olsun, oturma pozisyonunda küçük bir yastıkla bele destek olunmalı, uzun süre sabit oturmaktan kaçınılmalı ve en geç her saat başı 5 dakika ayağa kalkarak vücudun esnemesi sağlanmalıdır. Ayrıca ergonomik oturma pozisyonuna dikkat edilmelidir. Yani; bacaklar dik açıyla durmalı, masa ve ekran ne çok alçak be de çok yüksekte olmalı. Bel tamamen desteklenmiş ve klavye vücuda doğru uzaklıkta konumlandırılmış olmalıdır.
Soğuk, bel fıtığının düşmanıdır. Kaslarınızı mümkün olduğunca soğuktan, esen rüzgardan, klima veya cereyan yapabilecek ortamlardan uzak tutmak çok önemlidir. 
Bele binen yükü azaltmanın en kolay yolu, kilo vermektir. Ayrıca, düzenli egzersiler hem kasların güçlenmesini hem kilo vermeyi hem de vücudun kendini iyileştirmesini sağlar. Burada egzersizden kasıt, düzenli yürüyüş yapmak ve imkan dahilinde yüzme yapmaktır.
Eğer bel fıtığı olduğunuzdan şüpheleriniz varsa, geçmeyen ağrılar, el-ayaklarda uyuşukluklar ve yayılan ağrılar varsa, vakit kaybetmeden doktorunuza başvurmalı, onun belirlediği tedavi adımlarını mutlaka takip etmelisiniz.Herkese sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir kış diliyorum.
Soru, görüş ve önerileriniz için mail yollayabilirsiniz.Sağlıkla kalın...

Köşe Yazarları | Autoren
Köşe Yazarları | Autoren