07.05.2025

İklim krizinin küresel etkileri derinleşirken, şehir yönetimlerinin bu krize karşı verdikleri yanıtlar da daha fazla dikkat çekiyor. Viyana, Avrupa’nın en yaşanabilir şehirlerinden biri olarak bu konuda önemli bir adım attı: 2025 yılında yürürlüğe girmesi planlanan “Wiener Klimaschutzgesetz” (Viyana İklim Koruma Yasası), çevresel sorumluluğu kent hukukunun merkezine yerleştiriyor.İklim krizinin küresel etkileri derinleşirken, şehir yönetimlerinin bu krize karşı verdikleri yanıtlar da daha fazla dikkat çekiyor. Viyana, Avrupa’nın en yaşanabilir şehirlerinden biri olarak bu konuda önemli bir adım attı: 2025 yılında yürürlüğe girmesi planlanan “Wiener Klimaschutzgesetz” (Viyana İklim Koruma Yasası), çevresel sorumluluğu kent hukukunun merkezine yerleştiriyor.
Yasa, Viyana’nın 2040 yılına kadar karbon nötr bir şehir olma hedefine ulaşmasını yasal bir çerçeveyle güvence altına alıyor. Buna göre belediye bünyesinde yapılan tüm yatırımlar, projeler ve bütçe planlamaları iklim etkisi bakımından değerlendirilecek. Kent planlaması, altyapı çalışmaları, enerji kullanımı ve ulaşım gibi alanlarda karbon salınımını azaltmaya yönelik somut adımlar atmak artık sadece siyasi bir hedef değil, hukuki bir yükümlülük haline geliyor.
Bu tür bir yasa, şehir hukukunda önemli bir dönüşüm anlamına geliyor. Çevre koruma ilkesi artık sadece idari yönetmeliklerle değil, doğrudan yasa gücünde düzenleniyor. Bu da, özellikle anayasal düzeyde çevre hakkının tanınmadığı ülkelerle karşılaştırıldığında, oldukça ileri bir uygulamadır. 
Yasanın demokratik yönü de dikkat çekici. Viyanalılar, şehirde yapılacak yeni projelere sadece estetik ya da ekonomik açıdan değil, çevresel etkiler açısından da müdahil olabilecekler. Bu, çevre dostu olmayan projelere karşı hukuki itiraz yollarının açılabileceği anlamına geliyor. Böylece çevre, bireylerin korunabilir ve dava edilebilir bir hakkı haline geliyor.
Tabii yasa beraberinde bazı tartışmaları da getirdi. Özellikle emlak ve inşaat sektöründe faaliyet gösteren bazı çevreler, bu düzenlemelerin projeleri yavaşlatabileceğinden ya da yatırım maliyetlerini artıracağından endişe ediyor. Ancak uzmanlara göre uzun vadede sürdürülebilir şehircilik anlayışı, ekonomik istikrar ve yaşam kalitesi açısından büyük faydalar sağlayacak.
Avusturya’nın bu adımı, Avrupa Birliği’nin Fit for 55 iklim paketiyle de uyumlu. Bu paket, 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarının %55 oranında azaltılmasını hedefliyor. Viyana’nın şehir düzeyinde bu hedefe hukuki zemin hazırlaması, diğer şehirler için de bir örnek oluşturabilir.
Viyana İklim Yasası sadece çevre politikalarının bir aracı değil, aynı zamanda hukuk sisteminin değişen dünyaya nasıl uyum sağladığını gösteren somut bir örnek. Geleceğin şehirleri, yalnızca teknolojiyle değil; çevresel adalet, sürdürülebilirlik ve hukuki sorumlulukla da şekillenecek.

Ausgabe: 284 / 11.06.2025 / Gelecek Sayı / Nächste Ausgabe: 09.07.2025
Köşe Yazarları | Autoren
Köşe Yazarları | Autoren