Sayı | Ausgabe: 270, 10.04.2024 | Gelecek sayı | Nächste Ausgabe: 10.05.2024

10.11.2021

Son günlerde sosyal medyada sık sık denk geldiğim, dünyada uzun zamandır süregelen bir tartışma konusu olan ötanazi hakkında yazmak istedim. Bütün müdahaleler yapıldıktan sonra acıya dayanamayan hastaya, hayır sen bu acıyı çekeceksin diyebilir miyiz? Yoksa ötanazi hakkını kullanmasına izin mi vermeliyiz? Ağrılı ve ölümcül hastalıkları olan insanların durumu düşünülüğünde insanı ikilemde bırakan çok zor bir durum. Bir yandan tıbbın hergün gelişmesi ve bugün tedavisi olmayan bir hastalığın bile yakın bir zamanda tedavisinin bulunabilme olasılığı, diğer yandan ise hastanın çaresizliği ve çekilen tarifsiz acılar. Bu yüzden Avusturya hükümeti ötenaziyle alakalı yasal düzenlemer için adım attı. Avusturya hükümeti, Anayasa Mahkemesi'nin kişinin kendi kaderini tayin edebilme hakkı çerçevesinde ötanazi lehine aldığı bir karar üzerine ötenaziyi suç olmaktan çıkaracak bir yasal düzenlemeyi meclise sundu. Bu yıl sonuna doğru yasalaşması beklenen düzenlemeye göre ölümcül hastalığı olan veya kalıcı ve güçten düşürücü bir durumdan muzdarip hastalar, kendi yaşamlarına son vermek için yardıma erişebilecekler. Bu durumda her vakayı, palyatif tıp alanında uzman olmuş iki doktor değerlendirmek zorundadır. Hastanın ötanazi konusunda bağımsız karar alabilme ehliyetine sahip olup olmadığını da bu doktorlar tespit etmelidirler. Ötanazi hakkının verilmesinin ardından 12 hafta bekleyerek bu kararın geçici bir kriz anında alınmasının da önüne geçilecektir.Son günlerde sosyal medyada sık sık denk geldiğim, dünyada uzun zamandır süregelen bir tartışma konusu olan ötanazi hakkında yazmak istedim. Bütün müdahaleler yapıldıktan sonra acıya dayanamayan hastaya, hayır sen bu acıyı çekeceksin diyebilir miyiz? Yoksa ötanazi hakkını kullanmasına izin mi vermeliyiz? Ağrılı ve ölümcül hastalıkları olan insanların durumu düşünülüğünde insanı ikilemde bırakan çok zor bir durum. Bir yandan tıbbın hergün gelişmesi ve bugün tedavisi olmayan bir hastalığın bile yakın bir zamanda tedavisinin bulunabilme olasılığı, diğer yandan ise hastanın çaresizliği ve çekilen tarifsiz acılar. Bu yüzden Avusturya hükümeti ötenaziyle alakalı yasal düzenlemer için adım attı. Avusturya hükümeti, Anayasa Mahkemesi'nin kişinin kendi kaderini tayin edebilme hakkı çerçevesinde ötanazi lehine aldığı bir karar üzerine ötenaziyi suç olmaktan çıkaracak bir yasal düzenlemeyi meclise sundu. Bu yıl sonuna doğru yasalaşması beklenen düzenlemeye göre ölümcül hastalığı olan veya kalıcı ve güçten düşürücü bir durumdan muzdarip hastalar, kendi yaşamlarına son vermek için yardıma erişebilecekler. Bu durumda her vakayı, palyatif tıp alanında uzman olmuş iki doktor değerlendirmek zorundadır. Hastanın ötanazi konusunda bağımsız karar alabilme ehliyetine sahip olup olmadığını da bu doktorlar tespit etmelidirler. Ötanazi hakkının verilmesinin ardından 12 hafta bekleyerek bu kararın geçici bir kriz anında alınmasının da önüne geçilecektir.
Ötanaziyi anlamak için türlerine göre aktif ve pasif ötanazi olmak üzere iki başlık altında incelemekte fayda vardır: 
Aktif ötanazi, doğrudan doğruya hekim tarafından ölüme neden olacak tıbbi müdahalelerin uygulanması neticesinde gerçekleştirilir. Bu anlamda hastanın ölümünün gerçekleştirilmesi amacıyla vücuduna ilaç enjekte edilmesi, aktif ötanaziye örnek oluşturur. Pasif ötanazide dışarıdan hiçbir müdahale olmaksızın, hareketsiz kalınmak suretiyle ölüm sonucunun gerçekleşmesi beklenmektedir, bu durumda hastanın tedaviyi reddetmesi dolayısıyla tedaviye hiç başlanmaması ya da yaşam faaliyetlerini sürdürmesi için zorunlu olan yaşam desteğinin çekilmesi pasif ötanaziyi sonuçlamaktadır. Ötanazinin bir başka türü olan yardımlı intihar da ise hekim hastanın ölümüne yol açacak bir ilacı reçete ediyor, ancak tıbbi görevlilerin müdahalesi olmaksızın hasta kendi kendine bu ilacı alarak yaşamını sonlandırıyor. Aktif ve pasif ötanazide genellikle hastanın ölüme yol açacak müdahaleyi kendisinin fiziken yapamaması durumunda dışarıdan destek verilmesi söz konusu iken, yardımlı intiharda hastanın kendisi ölüme yol açan eylemin doğrudan sorumlusu oluyor.
Yardımlı intihar hala yasaktır ve altı aydan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaktadır. Ancak Anayasa Mahkemesi bu cezai sorumluluğun 1 Ocak 2022'de bozulacağını duyurdu. VfGH'nin kararına göre, mevcut yasal durum “kendi kaderini tayin hakkını” ihlal ediyor. Ayrıca, intihara her türlü yardımın istisnasız olarak yasaklanması anayasaya aykırıdır. Belçika, Hollanda ve Lüksemburg gibi diğer Avrupa ülkelerinde aktif ötenaziye izin verilmektedir. İsviçre'de aktif ötenazi yasaktır, ancak intihara yardım etmede aktif olan iki dernek vardır.
Bana göre çok doğru bir karara varıldı, çünkü yaşama şansını yitirmiş, derin ağrılar ve acılar çeken, tıbbın çaresiz kaldığı durumlarda ötanazi haktır. Yakınları ve sevdikleri tarafından her ne kadar kaldırılması güç bir durum olsa da, desteklenmelidir diye düşünüyorum.

Köşe Yazarları | Autoren
Köşe Yazarları | Autoren