Sayı | Ausgabe: 269, 13.03.2024 | Gelecek sayı | Nächste Ausgabe: 10.04.2024

Son 14 yılda (2000 yılından bu yana) ÖVP'de şu an 5'inci parti başkanı  göreve geldi. Parti içi baskılar dayanamayan Spindelegger havluyu attı ve tüm siyasi görevlerinden istifa etti (Böyle siyasi erdem umarız Türkiye'de de zaman içerisinde yerleşir).
Onun yerine Tarım Bakanı olan Mitterlehner seçildi. Sayın Mitterlehner bakanlığındaki görevine de devam edecek ve Spindelegger'in Maliye Bakanlığında boşalan koltuğuna oturmayacak. Maliye Bakanı olarak Hans Jörg Schelling atandı.
Bütce konularında başarılı olamayan Spindelegger parti içi baskılarada dayanamayıp istifa etti. Sayın Schellling bakalım Spindeleggerin başaramadığını kısa bir sürede becerebilecek mi.
14 yıl gibi kısa bir sürede 5 parti başkanı eskiten ÖVP şu an son kamuoyu araştırmalarına göre birinci sırada gözüken FPÖ ve ikinci sırada gözüken SPÖ'den sonra üçüncü sırada gözüküyor. Yani parti başkanı değiştirmekle sorunlar çözülecek gibi gözükmüyor. Ama yine de belirtilen süre içeresinde 5 parti başkanı çıkarabilen bir partiyi de takdir etmek gerekiyor. Zira beş parti başkanı güçlü bir kadronun var olduğunu gösteriyor. Geri kalmış ülkelerde olduğu gibi parti lideri gidince parti çöküp darmadağın olmuyor, mesale Türkiye'de DYP (Dogru Yol Partisi) Demirel gitti parti dağıldı; DSP (Demokratik Sol Parti) Ecevit vefat etti, partinin adı bile duyulmuyor artık; ANAP Özal Cumhurbaşkanı oldu ve daha sonra vefat etti, parti yok olmama mücadalesi veriyor, FP (Fazilet Partisi) Erbakan Hoca vefat etti, parti marjinallasti, ve buna benzer bir çok örnek. Bu örnekler bu gibi ülklerde ülke genelinde ve parti içinde demokrasinin tam olarak yerleşemediğini gösteriyor. Bu gibi ülkelerde insanlar halen bir kurtarıcıdan, güçlü gözüken bir şahıstan medet umuyorlar.
ÖVP ve SPÖ'de ki belirsizlikler ve tutarsızliklar en çok FPÖ'nün oy potansiyelini arttırmaya yarıyor. Bu iki partininde ciddi bir şekilde yeniden yapılanmaya gitmeleri gerekiyor, yoksa önümüzdeki seçim olmasa da bir dahaki veya ondan sonraki seçimde FPÖ ciddi bir farkla 1. Parti koltuğuna oturabilir. Şu an FPÖ'nün 1. parti olması iktidar olması anlamına gelmiyor. FPÖ'nün ve FPÖ ile koalisyon yapmaya hazır partilerin oy oranları hükümet kurmaya yetmiyor. Ancak ÖVP büyük koalisyondan vazgecip gittikce güçlenen bir FPÖ ile koalisyon yapmaya kalkarsa ilk FPÖ'lü başbakanını da başa getirmiş olurlar. Bu sebebten SPÖ ve ÖVP'nin ciddi bir şekilde gelecek için bir yenilenme konsepti hazırlamaları gerekiyor aksi takdirde parti başkanı değiştirmekle oy kaybı engellenemiyecek ve FPÖ'nün gittekce güç kazanmasını engelleyemiyecekler.
Köşe Yazarları | Autoren
Köşe Yazarları | Autoren