Sayı | Ausgabe: 270, 10.04.2024 | Gelecek sayı | Nächste Ausgabe: 10.05.2024

Birkaç gün önce yazılarımı internetten okuyan bir Nuran Hanım’dan bir mektup aldım. Nuran Hanım bir anne ve kızının Viyana Üniversitesinde okumasını çok istiyor. Biliyorsunuz Türkiye’de eğitim sistemi yap-boz tahtasına döndü. Çocuklar ve ebeveynler şu anda ne yaptığını bilmeden bir yoldan diğerine koşup duruyorlar. Dolayısıyla her ebeveyn haklı olarak çocuğu için kaliteli bir eğitimin hayalini kuruyor. Çünkü kaliteli eğitim demek ücreti iyi olan bir işe kısa zamanda başlamak anlamını taşıyor.Birkaç gün önce yazılarımı internetten okuyan bir Nuran Hanım’dan bir mektup aldım. Nuran Hanım bir anne ve kızının Viyana Üniversitesinde okumasını çok istiyor. Biliyorsunuz Türkiye’de eğitim sistemi yap-boz tahtasına döndü. Çocuklar ve ebeveynler şu anda ne yaptığını bilmeden bir yoldan diğerine koşup duruyorlar. Dolayısıyla her ebeveyn haklı olarak çocuğu için kaliteli bir eğitimin hayalini kuruyor. Çünkü kaliteli eğitim demek ücreti iyi olan bir işe kısa zamanda başlamak anlamını taşıyor.Viyana’da Üniversite okumak için Almanca yeterlilik şartı var. Eğer Almanca bilginizin C seviyesinde olduğunu kanıtlayamıyorsanız özel öğrenci statüsünde kabul edilip yaklaşık 1 yıl sürecek bir kursa gidiyorsunuz ki bu da aileler için ekstra masraf demek. Bir de Euro 7 TL’nin üzerindeyken… Viyana’daki devlet üniversiteleri çok pahalı değil ama Türkiye’de TL kazanan bir aile için bu durum oldukça büyük bir problem. Nuran Hanım bana gönderdiği e-postada; “Siz çözüm bulamazsınız elbette ama derdimi anlatmak istiyorum.  Geçen yıl evladım Üniversiteye başlasaydı en azından benim maaşımı feda ederek seve seve Viyana’da okutabilecektim. Ama Lise bu yıl bitti ve biz tüm yaz Üniversite krizi yaşadık. Şimdi kızım bu yıl evde oturacak. Biz de bu sırada Euro’nun durumuna bakacağız. Ne yazık ki bir yıl kaybedecek. İşte bugün geldiğimiz nokta bu. Dolar 10 TL’ye çıkar mı diye düşünüyoruz. Euro ne kadar olacak bilmiyoruz. Ama seneye tekrar deneyeceğiz. Yıllar evvel Türkiye’den Viyana’ya kolayca gidilmiş. Ama şimdi benim evladım bir sürü prosedürün yanı sıra bir de Euro’nun durumuna takıldı. Yani tüm umutlarımız seneye kaldı.” Diyor.Hep söylerim şans faktörü bir insanın hayatında çok önemli bir yere sahip. Elbette kararlarımız etkili ama şanslı olmak başka bir şey. Viyana’ya yıllar evvel gidenlerin çocukları şimdi çok şanslı öğle değil mi? Almanca öğreniyorlar, iyi işler buluyorlar, ev alabilip hayat kuruyorlar. Ama bazıları şu anda Türkiye’de hayatı durdurmuş durumlar. Evet, şu anda beklemedeyiz. İnanın ki kriz tezgahlarda yerini buldu. Şu anda umutlarımız, hayallerimiz beklemede. İnanılmaz ama hayallerini gerçekleştirmek için yaşadığın Ülkenin ekonomik durumu çok önemli. Avrupa Birliğine üye olmayan orta/düşük gelirli bir aileye sahipsen kurduğun hayallere de dikkat etmek gerekiyor. Çünkü sonunda hayal kırıklığına uğramak var…Yine üzücü bir konu yazmak zorunda kaldım umuyorum bir dahaki ay size daha mutlu haberler vereceğim. Ben inanmak istiyorum. Umarım olur… Herkese sevgiler,

Köşe Yazarları | Autoren
Köşe Yazarları | Autoren