Sayı | Ausgabe: 270, 10.04.2024 | Gelecek sayı | Nächste Ausgabe: 10.05.2024

11.10.2023

Emperyalistlerin şeytani düzenini bozan Burkina Faso lideri İbrahim Traore, Afrika'da ve dünyada adından en çok söz edilen kişilik. O, Fransa'yı ülkesinden kovan bir yurtsever. Afrika'da sömürgeciliğe karşı mücadelenin sembolü artık. “Bu kadar zenginliğe karşın, neden Afrika liderleri dünyaya para dilenmeye gidiyor?” diyen 34 yaşındaki bu genç adam, komşu ülkelere de ilham kaynağı oluyor, söylem ve eylemleri domino etkisi yapıyor. İbrahim Traore, öldürülen eski lideri Thomas Sankara'nın izinden gidiyor. Emperyalistlerin şeytani düzenini bozan Burkina Faso lideri İbrahim Traore, Afrika'da ve dünyada adından en çok söz edilen kişilik. O, Fransa'yı ülkesinden kovan bir yurtsever. Afrika'da sömürgeciliğe karşı mücadelenin sembolü artık. “Bu kadar zenginliğe karşın, neden Afrika liderleri dünyaya para dilenmeye gidiyor?” diyen 34 yaşındaki bu genç adam, komşu ülkelere de ilham kaynağı oluyor, söylem ve eylemleri domino etkisi yapıyor. İbrahim Traore, öldürülen eski lideri Thomas Sankara'nın izinden gidiyor. 
Gabon'da gerçekleşen askeri darbe, Mali, Burkina Faso ve Nijer'le birlikte Batı Afrika'daki Fransız egemenliğine vurulmuş bir darbedir. Gabon, 1967 yılından bu güne Fransız sömürgesiydi. Bu yörenin adı, Sahel Bölgesi. Fransa buraları 1960 yılından bu yana sömürmektedir. Yeraltı ve yerüstü zenginlikleri çoğunlukla Fransa'ya gider. En önemli maden de uranyumdur. Uranyum, nükleer enerji için başattır. Bölge ülkelerinin tek, tek Fransa'ya kafa tutmaları Fransa'nın hem ekonomik, hem de askeri gücüne vurulmuş büyük bir darbedir. Sahel Bölgesi salt Fransa için bir sömürü alanı değildir. Amerika da, El Kaide ve ardılları olan örgütlerle mücadele adı altında burnunu bölgeye sokmuş durumda. El Kaide, Amerika için bir sorun teşkil etmiyor aslında.
Bölge ülkeleri son dönemde Rusya ve Çin ile doğrudan ticaret, alt yapı ve güvenlik gibi konularda işbirliği yapmaktadırlar. Bu durum, Amerika ve ardıllarının jeopolitik çıkarlarına tamamen ters düşmektedir. Bölge, Amerika için büyük bir öneme sahip. Zengin yeraltı-yerüstü kaynakları ve genç nüfusu ile iştah kabartmaktadır. Öte yandan, Rusya da, Sudan, Mozambik, Mali, Kamerun, Nijer ve Libya ile hem askeri, hem de ticari ilişkilerini gözle görülür bir biçimde artırmaktadır. Bölge ülkelerinde son dönemde Rusya ve Çin, Amerika ve Fransa'nın Sahel Bölgesi'nde ve Afrika'da etkisini kırmak için olağanüstü bir çaba harcamaktadırlar. Özellikle Çin, kıtanın en önemli ticaret partneridir. İki taraf arasındaki ticaret hacmi 400 milyar dolar civarındadır. Afrika'dan petrol, gaz, maden satın alan Çin; karşılığında elektronik ürünler, makine, tekstil endüstrisi sağlamaktadır. Ayrıca, devasa köprüler, barajlar ve yollar yapmaktadır. Çin, Afrika ekonomisinin gelişmesi için de krediler sağlamaktadır. Son dönemlerde askeri ilişkilerde de önemli gelişmeler sağlanmaktadır. Önümüzdeki süreçte Çin-Afrika ilişkileri önemli bir ivme kazanacağa benziyor.
Fransa 58 nükleer santralında kullandığı uranyumun %70'ini Mali'den temin etmektedir. Yalnızca Mali'den... Sömürdüğü topraklardan her yıl koloni vergisi adı altında 500 milyar dolar vergi almaktadır. Ayrıca, sömürdüğü topraklardan elde edilen vergilerin %80'ine de el koymakta. Hemen usumuza Jomo Kenyatta'nın o meşhur sözü gelmekte. “Batılılar geldiklerinde ellerinde İncil, bizim elimizde topraklarımız vardı. Bize gözlerimizi kapayarak dua etmeyi öğrettiler. Gözümüzü açtığımızda, bizim elimizde İncil, onların elinde topraklarımız vardı.”
Afrika'dan gelen göç dalgasına kapılarını kapatan emperyalistler, sorun çok basit... Çekin kirli ellerinizi Afrika'dan, Afrika kendi yağıyla kavrulur. 78. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşan Togo Dışişleri Bakanı Robert Dussey, “Üstenci tavrınızdan yorulduk, kamuoyumuzu, halkımızı, idarecilerimizi aşağılamanızdan yorulduk, küçümseyici tavrınızdan yorulduk, kibrinizden bıktık. Bıktık, bıktık, bıktık. Kim oluyorsunuz ki bize böyle patronluk taslıyorsunuz, kim oluyorsunuz ki bizi böyle aşağılayabiliyorsunuz? Afrika'nın her bireyin onuruna gereksinim var. Biz sizin köleniz değil, ortağınız olmak istiyoruz. Bu yeni bir Afrika'nın, Afrikalı bir Afrika'nın çok sesli bir Afrika'nın, özgür, egemen, bağımsız ve kendi kendisinin efendisi olmak isteyen bir Afrika'nın ifadesidir.” diyerek Afrika'yı sömüren emperyalistlere tokat gibi yanıt verdi.
Dünya nüfusunun dörtte birini Afrika oluşturmaktadır. Bu nüfus oranını içinde genç kuşak çoğunluk teşkil etmekte. Yeni iş alanları, ekonominin gelişmesi küresel sermayenin yönünü Afrika'ya dönmesine yol açacaktır. Bu da kıran kırana mücadele demektir. Önümüzdeki dönem Afrika; Çin, Rusya, Amerika ve Fransa'nın pazar kapma alanı olacaktır.
Bakacağız, göreceğiz... Önümüzdeki dönemde savaşların ve sömürünün olmadığı bir Afrika bulabilecek miyiz?

Köşe Yazarları | Autoren
Köşe Yazarları | Autoren