Sayı | Ausgabe: 270, 10.04.2024 | Gelecek sayı | Nächste Ausgabe: 10.05.2024


Emperyalistler ve onların yakın doğuda iktidarda bulunan - seçimle veya seçilmemiş - piyonları sınır tanımıyan kar elde etme hırsı ile yüzbinlerce insanın katledilmesine sebeb olmaktan ve milyonlarca insanın evinden yurdundan etmekten çekinmiyorlar.
Emperyalistler konvensoyonal savaş şekli sona erdikten sonra, piskolojik savas ve vekalet savaşları yürütmeye başladılar. Kendileri artık ele geçirmek istedikleri ülkeleri doğrudan istila etmiyorlar; ya o ülkedeki piyon yönetimleri, yöneticileri ele geçiriyorlar veya o ülkedeki etnik, dinsel ve siyasi ayrılıkları kullanip o ülkeyi kaosa sürüklüyorlar. Sürekli kaos durumundan faydalanıp ülkeyi yavaş yavaş ele geçiriyorlar (örnek: Suriye).
Irak, Libya örneğinde önce savaş propagandasını faliyete geçirdiler. Irak'da kimysal silahlar var dediler, uzun menzilli raketler var dediler ve böylece Irak'a müdahale bahanesi yarattılar ve ülkeyi belini uzun süre doğrultamıyacak şekle getirerek ele geçirdiler. Libya örneğinde ise yine medya mekanizması çalıştı ve Libya'nın terörü desteklediğini yayıp dünyada müdahaleye taraf topladılar ve orayıda sürekli bir kaosa sürükleyip ele geçirdiler.
Suriye örneğinde ise, hesapları tam tutmadı ama amaçlarından vazgeceğe benzemiyolar. Emperyalistlere direnen son kalelerden bir tanesi olan Suriye'de suni bir muhalifet ortaya çıkardılar. Halkın büyük bir bölümü yönetimi destekleyip, sözde muhalefete uzak durunca, Esad'ın kolay bir şekilde devrilmiyeceğini fark ettiler. ABD'nin piyonu RTE dahi Suriye'deki basit protestolarla Esad'ın devrileceğine inanıp iki hafta içinde Şam'da Emevi Camisinde Cuma namazı kılacağını söylemişti, ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Ülkelere müdaheleleri ayrıntılı şekilde planlayan emperyalistler Suriye konusunda yanılmış ve Esad iktidarda kaldıkça dünya yavaş yavaş ABD'nin ve müttefiklerinin müdahale etmek için uydurduğu yalanları görmeye başladı ve Suriye'ye doğrudan müdahale gerçekleşemedi. Bunun üzerine RTE şaskına döndü. ABD ve müttefiklerine karşı bir antiemperyalist bir set çekildi. Çin, İran, Rusya Suriye'ye destek vererek ABD'nin ve piyonlarının işini zorlaştırdılar.
ABD'nin ve Türkiye'nin Esad'ın kimyasal silah kullandığına dair uydurduklarıda dünya kamuoyunda indandırıcı bulunmadı ve müdahele için yeterli sayılmadı. Bunun üzerine ABD ve müttefikleri Işid canavarını oluşturdu. Işid canavarının kendiliğinden örgütlendiğine inanmak sınırsız bir saflılıktır. Zira kısa bir sürede bu kadar silah, lojistik, savaşan kişi ve ciddi bir paraya sahip olmak ve kısa bir sürede bu kadar alanı ele geçirmek pek mümkün değil. Ancak ABD ve müttefikleri bu canavarı para, savaş eğitimi, lojistik ve silah desteği ile çok hızlı bir şekilde ortaya çıkardı.
Amaç belli; bu canavara tüm dünyanın tepki göstereceği bir kaç eylem yaptırdılar (kafa kesme) bu eylemlerin doğruğundan da şüphe etmek gerekir. Ve bu şekilde bir çok ülkeyi kendi taraflarına çekmeyi başardılar. Şimdi bu canavarı yok etme bahanesi ile Suriye'ye girmeye çalışacaklar. Bu amaç doğrultusunda Türkiye ordusu ile Suriye'ye girerse gereksiz yere bir çok insanımızın ölümüne sebeb olacak ve PKK ve diğer silahli guruplarla müttefik olmuş olacak.
ABD ve onunla bu oyunu planlayan müttefikleri amaçlarına ulaşmak için Türkiye'nin ordusunu kullanmak için gerekli bütün hazırlıkları yaptılar ve Türkiye'nin savaşa dahil olamsını istiyorlar, zira kendileri Afganistan ve diğer ülkelerdeki müdahalerde kayıplar verdikleri için artık fazla risk almadan kendilerinin boyunduruğu altında bulunan ülklerin ordusunu savaşa iterek ele geçirmek istedikleri ülkelere müdahale ediyorlar. Türkiye umarım bu oyuna gelmez ve ordusunu böyle kirli bir savaşa alet etmez. Işid'in bitmesi okadar zor değil. Silah, para ve lojistik destek vermeyi kessinler, Türkiye Suriye'ye olan sınırını sıkı bir şekilde kontrol etsin ondan sonra Suriye ordusu zaten Işid'i bitirir, tabiki amaç Işid'i bitirmek olsaydı. Ancak amaç Işid'i bitirmek değil Işid bahanesi ile Suriye'yi bitirmek.
Köşe Yazarları | Autoren
Köşe Yazarları | Autoren